Giriş
İngilizce, zaman ifadeleri açısından oldukça zengin bir dildir. Geçmiş ve gelecek zamanlar, dilin temel yapı taşlarından biridir. Bu yazıda, İngilizcede geçmiş zaman ve gelecek zaman kullanımı, yapıları, kuralları ve örnekleri üzerinde duracağız. Bu bilgileri öğrenmek, İngilizce konuşma ve yazmada akıcılığınızı artıracaktır.Geçmiş Zaman
İngilizcede geçmiş zaman, bir olayın veya durumun geçmişte gerçekleştiğini ifade etmek için kullanılır. Geçmiş zamanın en yaygın iki türü, "simple past" ve "past continuous" zamanlarıdır.Simple Past Tense
Simple past tense, geçmişte belirli bir zamanda gerçekleşmiş olan olayları anlatmak için kullanılır. Bu zaman yapısı genellikle fiilin ikinci hali ile oluşturulur. Örneğin:- I walked to the store. (Dükkânın yanına yürüdüm.)
- She visited her grandmother last week. (Geçen hafta büyükannesini ziyaret etti.)
Olumsuz cümleler için "did not" (kısaca "didn't") kullanılır:
- I didn’t see the movie. (Filmi görmedim.)
- They didn’t go to the party. (Partiye gitmediler.)
Soru cümleleri ise "did" ile başlar:
- Did you finish your homework? (Ödevini bitirdin mi?)
- Did she like the book? (Kitabı beğendi mi?)
Past Continuous Tense
Past continuous tense, geçmişte belirli bir zamanda devam eden eylemleri ifade etmek için kullanılır. Bu zaman yapısı, "was/were + fiil + -ing" şeklinde oluşturulur. Örnekler:- I was studying when he called. (O aradığında ben çalışıyordum.)
- They were playing football at 5 PM. (Saat 5'te futbol oynuyorlardı.)
Olumsuz cümleler:
- I was not (wasn't) sleeping. (Uyumuyordum.)
- They were not (weren't) watching TV. (Televizyon izlemiyorlardı.)
Soru cümleleri:
- Were you working yesterday? (Dün çalışıyor muydun?)
- What were they doing at that time? (O sırada ne yapıyorlardı?)
Gelecek Zaman
Gelecek zaman, bir olayın veya durumun gelecekte gerçekleşeceğini ifade eder. Gelecek zamanın en yaygın kullanımları "will" ve "going to" yapılarıdır.Future Simple Tense (Will)
Future simple tense, gelecekteki eylemleri veya durumları belirtmek için "will" yardımcı fiili ile kurulur. Örnekler:- I will go to the concert. (Konserine gideceğim.)
- She will help you with your project. (Projenle sana yardım edecek.)
Olumsuz cümleler için "will not" (kısaca "won't") kullanılır:
- I will not (won't) forget your birthday. (Doğum gününü unutmayacağım.)
- They will not (won't) attend the meeting. (Toplantıya katılmayacaklar.)
Soru cümleleri:
- Will you join us for dinner? (Akşam yemeğine katılacak mısın?)
- What will they do tomorrow? (Yarın ne yapacaklar?)
Going to Yapısı
"Going to" yapısı, gelecekteki planları veya niyetleri ifade etmek için kullanılır. Örnekler:- I am going to visit my friend next week. (Gelecek hafta arkadaşıma gideceğim.)
- They are going to start a new project. (Yeni bir projeye başlayacaklar.)
Olumsuz cümleler:
- I am not going to watch that movie. (O filmi izlemeyeceğim.)
- She is not going to attend the class. (Derse katılmayacak.)
Soru cümleleri:
- Are you going to travel this summer? (Bu yaz seyahat edecek misin?)
- What are they going to do next? (Sonra ne yapacaklar?)